Menopoz sonrası kanamanız olduysa yani 1 yıl adetten kesildikten sonra vajinal kanamanız olursa bunun altından %30-40 problem çıkar. Mutlaka bir jinekoloğa görünün ve biyopsiden kaçınmayın. Unutmayın ki erken dönemde yakalanan rahim kanserlerinin tedavi sonuçları çok yüz güldürücüdür.

Rahim ameliyatlarının çok uzun zamandır karın yada vajinal yolla çıkartılma şeklinde uygulanmasına karşın tıpta meydana gelen gelişmelerle birlikte hastaya daha az zarar veren minimal invaziv yöntem olarak laparoskopik yaklaşımlar son zamanlarda gündeme gelmiştir. Karından açılan 1 ve 0.5 cm lik 3-4 kesi ile karın içine hava doldurup ardından bir kamera ve monitör yardımıyla laparoskopik aletlerin kullanılarak operasyonların gerçekleştirilmesi hasta açısından çok daha konforlu ve avantajlı olmaktadır.

Bunlar;

  • Daha az ağrı
  • Daha az kanama
  • Daha az hastanede kalış süresi
  • Daha az antibiyotik
  • Daha az yara yeri enfeksiyonu
  • Daha az maliyet
  • Daha erken normal yaşama dönüş
  • Daha erken ilave tedaviye başlama
  • Daha erken işe başlama

Vajinal mantar enfeksiyonunda üreyen mikroorganizmalar genellikle başkasından bulaşmaz. Kişinin zaten kendi vajinasında bulunan maya hücreleri çeşitli nedenler ile aktif hale gelip enfeksiyon yaratmaktadırlar. Dolayısı ile havuzdan vb. bulaşma söz konusu değildir. Çok nadiren cinsel ilişki ile bulaşabilir. Ancak bir kadında mantar enfeksiyonu olması mutlaka cinsel ilişki ile bulaştığı anlamına gelmez. Hayatında hiç cinsel ilişkide bulunmamış bakire kızlarda hatta küçük çocuklarda bile mantar enfeksiyonu olabilir.

Hayır. Rahim ağzındaki görüntü bazen doktorlar tarafından yara olarak yanlış bir şekilde isimlendirilirler. Bu aslında teknik bir konudur ve smear tetkikinde hücresel anormallik yoksa önemli bir sorun değildir. Siz smear kontrolünüzü düzenli yaptırınız. Eğer anormallik çıkarsa o zaman endişelenebilirsiniz. Bu yara denilen durum çoğu zaman kendiliğinden iyileşir. Altta yatan enfeksiyon, travma, kimyasal madde gibi bir neden saptandığında bu durumunun giderilmesi lezyonun da tedavi edilmesini sağlar. Bir neden bulunamayan ve takiplerde kendiliğinden geçmeyen olgularda, hastanın kanama ve akıntı yakınmalarının yoğun olduğu durumlarda ise yakma (koterizasyon), dondurma (kriyoterapi) gibi yöntemler kullanılabilir.

  • Hayır. Kadınların % 15’inde myoma rastlanır ve bunların çoğu tedavi gerektirmez. 6 – 12 aylık kontrollerle myom boyutlarının takip edilmesi yeterlidir.

    Myomların tedavi edilmesi gereken durumlar:

    Myoma bağlı aşırı kanama ve ağrı

    Komşu organlara bası (mesane ve üreter basısına bağlı idrar yapmakta zorluk; rektuma basıya bağlı kabızlık gibi)

    Menapoz döneminde myomda büyüme

    Myomun kendi sapı etrafında dönmesi (torsiyon)

    Myomun kanlanmasına bağlı oluşan dejeneratif değişikliklerin neden olduğu akut karın tablosu

    Rahim ağzından vajene uzanan myom

    Myomun rahimi 3 aylık gebelik büyüklüğüne kadar büyütmüş olması

    Myomun gebeliğe engel olduğu durumlar

    Myomların tekrarlayan düşüklere neden olduğu durumlar

Bu tarz idrar kaçırmalar genellikle idrar torbası kaslarının aşırı hassasiyetine bağlıdır. Çoğunlukla idrar tolları iltihaplanmalarında ortaya çıkarlar ancak bazen beraberinde öksürme aksırma ve gülme ile beraberde kaçırma varsa bu biraz daha sıkıntılı durumdur. Gerekli testler yapılarak önce ilaç tedavisi denenmelidir.

Rahim ağzı kanser aşıları yüksek riskli HPV virüs enfeksiyonuna karşı koruyucu olarak geliştirilmiş ve %75-80 oranında kanseri önleyeceği bildirilen aşılardır. Yan etki potansiyeli düşük ancak maliyetlidirler. Yaşınız 12-46 yaş arasındaysa yaptırabilirsiniz.

Annenizde yumurtalık kanseri olması sizin riskinizi genel popülâsyona göre arttırmaktadır. Ancak bu o kadar korkulacak bir düzeyde değildir. Düzenli aralıklarla kontrollerinizi yaptırırsanız çok sorun yaşamazsınız. Ancak diğer yakın akrabalarınızda da yumurtalık ya da meme kanseri varsa risk biraz daha artmaktadır. Bu durumlarda da BRCA 1 ve 2 genlerine bakarak riski belirleyebiliyoruz ya da 40 yaşından sonra yumurtalıkları alabiliyoruz.

Jinekolojik kanserler içinde özellikle yumurtalık ve endometrium (rahim) kanserleri genetik yatkınlık yaratabilir. Ayrıca meme kanserleri de bu yatkınlık için en önemli kanserlerdendir.